Suyumuzun daha verimli ve tasarruflu kullanılması için seferberlik ilan edilmeli (video)

Hatipoğlu; GAP bölgesi ve Şanlıurfa ilinde olumsuz etkilerini göstermektedir, bildiğiniz gibi ülkemizde ekonomik olarak sulanabilen 8,5 milyon tarım arazisinin yaklaşık %10'u Şanlıurfa ilinde bulunmaktadır, bu sulamaların bir an önce bitirilmesi ve özellikle GAP projesinin tamamlanması artık hayati bir önem taşımaktadır.

Hatipoğlu; GAP bölgesi ve Şanlıurfa ilinde olumsuz etkilerini göstermektedir, bildiğiniz gibi ülkemizde ekonomik olarak sulanabilen 8,5 milyon tarım arazisinin yaklaşık %10’u Şanlıurfa ilinde bulunmaktadır, bu sulamaların bir an önce bitirilmesi ve özellikle GAP projesinin tamamlanması artık hayati bir önem taşımaktadır.

SUTAD Genel Başkanı Uğur BÜYÜKHATİPOĞLU, Panelimizin yapıldığı bu salon Şanlıurfa il özel idaresi genel sekreterliği yaptığım dönemde yaptığımız binalardan birisi olup bu binada panelimizi yapmış olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Değerli konuklar öncelikle derneğimiz SUTAD hakkında birkaç hususu belirtmek isterim, derneğimiz kendi alanında uzman ve bakanlıklarla üst düzey görevler yapmış arkadaşlarla kurulmuş olup kendi alanlarında ki bu uzman arkadaşlarımızla çok önemli projeler üretmekteyiz. Küresel iklim krizleri ve pandemi gösterdiki günümüzün ve geleceğimizin en önemli sorunu su ve gıdaya erişim olacaktır, dolayısıyla bizler de bir nebze olsa su krizlerinin etkilerini azaltmak adına su verimliliği seferberliğine katkılar sunmaya çalışmaktayız.

HER YIL 1 MİLYON KİŞİ 300 BİN ÇOCUK SUSUZLUK İLE BAĞLANTILI HASTALILARDAN DOLAYI HAYATINI KAYBEDİYOR.

            Büyükhatipoğlu; Dünyanın büyük bir kısmı sularla kaplı ama tatlı su kaynakları sadece bunun %3’ünü oluşturuyor, bunun da %70’, buz ve kar kütlelerinde saklı. Erişilebilir tatlı su miktarı dünyada ki toplam suyun %1’inden bile daha az, bu kaynağın sürekli kullanılmasına rağmen ve tükenmemesinin nedeni su döngüsü. Dünyada ki suyun %70’i tarım için kullanılıyor, %19’u sanayide, %11’i evsel atıklarda kullanılıyor. Dünyanın her yerinde suya ulaştırmayı amaçlayan Water.org adlı sivil toplum örgütünün verilerine göre 771 milyon kişinin suya erişimi bulunmuyor ya da her 10 kişiden 1’i 43 farklı ülkede su kıtlığı çekiyor. Yaklaşık 3 milyar insan ise yıl içerisinde en az 1 ay su kıtlığı yaşayan bölgelerde yaşıyor, dünyanın neredeyse her bölgesinde su sorunu var ve 2050’ye kadar dünya nüfusunun yarısının su sıkıntısı çekeceği öngörülüyor. Her yıl 1 milyon kişi 300 bin çocuk susuzluk ile bağlantılı hastalılardan dolayı hayatını kaybediyor. Günümüzde dünyanın değişik yerlerinde su gerginlikleri ve su sorunları bulunmaktadır, su rekabeti sınır aşan su sorunları ileriki zamanlarda çok ciddi sıkıntıları getireceği kaçınılmaz bir gerçektir. Aynı zamanda su hijyen demek, su yetersizliği sebebiyle tarım etkileniyor, gıdaya ulaşım zorlanıyor ve aynı zamanda yine başka ekonomik ve sosyal sorunlar da söz konusu. Bu işten özellikle kadınlar ve kız çocukları sorumlu tutuldukları için okuyamıyor, çalışamıyorlar. Su kaynaklarının azalması ayrıca dünyanın farklı bölgelerinde göç ve salgın hastalıklar gibi olumsuz etkilere de yol açıyor. DSÖ verilerinde her yıl yaklaşık 829 bin kişinin güvenli olmayan su, temizlik ve el hijyeni nedeniyle ishalden hayatını kaybettiği belirtiliyor. Dünyanın 473’ünün su bolluğu içerisinde yaşadığını düşünerek yıllarca su kaynaklarını vahşice tükettiler. Türkiye tatlı su bakımından çok fakir değil ancak bugün kuraklığın bir önceki evresi olan sıkıntısı yaşayan ülke konumunda, iklim değişikliklerinin etkilerini giderek daha net anlıyoruz. Son 50 yılda Türkiye’de ki sulak alanların yarısı miktar ve kalite konusunda sağlıklı yapılarını kaybetti, sadece yüzey suları değil yer altı suları da tehlike altında. Ülkemizin bilindiği üzere 112 milyar metre küp kullanılabilir su kütlesi bulunmakta, bu su kütlesinin yaklaşık 58,4 milyar küpü kullanılabilmektedir, kullanılabilir su miktarının da %77’si sulama suyu %22 ise içmek için ve sanayi amaçlı kullanılmaktadır.

        2021 YILI BAŞLARINDA YAKLAŞIK 85 MİLYON KİŞİ OLAN KİŞİ BAŞI YILLIK KULLANILAN SU MİKTARI YAKLAŞIK 1321 METRE KÜPTÜR. OYSA GELİŞMİŞ ÜLKELERDE KULLANILABİLİR SU MİKTARI 1500 METRE KÜPÜN ÜZERİNDEDİR.

Büyükhatipoğlu; Ülkemiz verisi TÜİK verilerine göre 2021 yılı başlarında yaklaşık 85 milyon kişi olan kişi başı yıllık kullanılan su miktarı yaklaşık 1321 metre küptür. Oysa gelişmiş ülkelerde kullanılabilir su miktarı 1500 metre küpün üzerindedir. Ülkemizde toplam ekonomik olarak sulanabilir 8,5 milyar hektar tarım arazisini yaklaşık 7 milyona yakın hektarı sulanabilmektedir, DSİ’nin gerçekleştirmiş olduğu su projelerinde %20’nin üzerinde ki kısım kapalı sulama sistemi ile sulanmaktadır. Tarımsal üretimde verimliliği arttırmak, işletmeye alınan tesislerin işletme bakım masraflarını düşürmek, kayıp ve kaçağı azaltacak şekilde projelerde sulama teknolojilerinde ki gelişmeler doğrultusunda yenilikler yapmakta ve sistemler uzun yıllar sorunsuz hizmet etmesi sağlanmaktadır. Klasik sulama sistemlerinde 8 hektar sulama alanında saniyede 30 litre su verilirken modern sulama sitemlerinde yağmurlamayı kastediyorum 10 litre su verilmektedir. Böylelikle 3/2 oranında bir su tasarrufu sağlanmaktadır. Ülkemizde 2021 verilerine göre %17,2 olan ve 2030 yılında %20’ye ulaşması beklenen ve bu oran dünya ortalamasında benzeri olup sanayi sektöründe ve tahsisli yer altı sularının da %90’ı tüketilmektedir..

ASLINDA HER TÜKETTİĞİMİZ ÜRÜNÜN ARKASINDA SU VAR

Büyükhatipoğlu; Tarım sektörü yanında sanayi sektörü de su kaynakları üzerinde baskı yaratıyor, aslında her tükettiğimiz ürünün arkasında su var, sanayi de en çok su tüketen sektörler arasında yer alıyor. Sıradan bir pamuklu tişört 2700 litre, 1 çift kot pantolon ise 10.000 litre su demek. Suyumuzu gereksiz tüketmeyerek geri dönüştürerek dolaylı da olsa su tasarrufu yapmak zorundayız, Bireysel bazı uygulanabilecek su tasarrufu yöntemleri oldukça çeşitlidir tarımsal alanda, sanayi alanında alınması gereken önlemlerin yanı sıra herkesin günlük hayatta uygulayabilecekleri suyun korunmasına ait çalışmalar da sürdürmeliyiz. Su tasarrufu ve yağmur hasadı metotlarıyla elde edilecek su tarımda, sanayide, temizlikte kullanılarak büyük bir rahatlama sağlayacaktır. Dernek olarak özellikle yağmur hasadı sistemine çok önem veriyoruz, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yapılan uluslar arası sempozyumda bu konuda görüşlerimizi belirttik. Su kaynaklarının korunması ve kirletilmemesi konusunda özellikle kurumlarımızın tedbirler alması su kaynaklarını kirletici atıklar, tarım ilaçları, sanayi tesisleri ve çevre kirliliği gibi hususlarda gereken tedbirlerin alınmasını çok önemli buluyoruz.

Büyükhatipoğlu ; Doğal kaynakların hızla tüketildiği gibi kullanılamaz hale geldiği iklim krizinin tehlikeli yüzünü gösterdiği bir dönemde çevre bilinciyle yaşam kaynağımız olan suyumuza sahip çıkmalıyız. Derneğimizin çok önemsediği diğer bir husus ise cumhurbaşkanlığımız himayesinde başlatılan su verimliliği seferberliği projesidir, dernek olarak tarım ve orman bakanlığı su yönetimi genel müdürlüğü ile paydaş olduğumuz projelere destek vermeye devam ediyoruz. Değerli konular kıymetli katılımcılar küresel ısınma ile birlikte kullanılabilir su kaynaklarımız da oldukça olumsuz etkilenmekte, suyumuzun ve gıda güvenliğimizin tehlike çanları artık çalmaktadır. Bu durumda ülkemizde en çok GAP bölgesi ve Şanlıurfa ilinde olumsuz etkilerini göstermektedir, bildiğiniz gibi ülkemizde ekonomik olarak sulanabilen 8,5 milyon tarım arazisinin yaklaşık %10’u Şanlıurfa ilinde bulunmaktadır, bu sulamaların bir an önce bitirilmesi ve özellikle GAP projesinin tamamlanması artık hayati bir önem taşımaktadır. Ayrıca yağmur suyu hasadının da daha yaygın bir hale getirilmesini son derece önemsiyoruz, dolayısıyla dernek olarak biz de çok kıymetli konuk ve uzman panelistlerimizle panelimizi Şanlıurfa ilinde yapmayı uygun gördük. Bu vesileyle başta bizi kırmayarak panelimize başkanlık yaptığı için Sayın bakanımıza, konu uzmanı çok değerli panelistlerimize, destek ve katkı sunan başta tarım ve orman bakanlığımıza ve Şanlıurfa büyükşehir belediyemize, valiliğimize, sayın rektörümüze, GAP bölge kalkınma idaresi başkanlığımıza, DSİ genel müdürlüğümüze, su yönetimi genel müdürlüğümüze. Meteoroloji genel müdürlüğümüze, Ticaret sanayi odası başkanlığına, Ticaret borsası başkanlığına, ziraat odası başkanlığına, ziraat odası başkanlığına, ziraat mühendisleri şube başkanlığına. STK’lara ve bizleri yalnız bırakmayan siz katılımcılara ve özellikle bize ev sahipliği yapan GAP tarım enstitüsü yetkililerine, çok kıymetli basın mensuplarına ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Bu vesileyle artık suyumuzun daha verimli ve tasarruflu kullanılmasını sağlamak adına çok etkin seferberlik ilan edilmesini de son derece önemsiyoruz. Su hayattır diyerek panelimizin tüm katılımcılara, üretici çiftçilere ve su kullanıcıları için faydalı geçmesini temenni ediyor hepinize saygılar sunuyorum.  Dedi.